|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bize mesaj yazabilirsiniz
İsim: | - | Değerlendirme: | 1 | Zaman: | 10.04.2009, 13:19 (UTC) | Mesaj: | Bitmez, Yaşadıkça Bu Hikayemiz
Şehire, karanlık tül tül inerken,
Sırlara bürünüp elvada derken,
Şen şakrak edayla çekip giderken,
Belkisiz, gülüşün son görüşümdü..
Uzaktan uzağa, buluştu gözler,
Düğümlendi kaldı dillerde sözler,
Hülyalar perişan sarardı yüzler,
O günden silinmez, çok izler kaldı.
Yalan düşlerine benide kattın,
Özlemle büyüyen, dertlere attın,
Kavşak noktasında bir pula sattın,
Yolları şaşırdın yine, bahtsızım.
Kendine, itiraf ettim özümde,
Vefasız olmadım hiç bir sözümde,
İki soluk ışık, kaldı gözümde,
Ağıtlar yakmakla meşgulüm şimdi.
Ayrılık bir ömür, kabusum oldu,
Açtığın her yara yerini buldu,
Baharla gönlüme çiçek mi doldu?
Kor düşürdün gittin, sinem yanıyor.
İzinsiz girdiğin gönül bağımda,
Talancılık ettin en toy çağımda,
Kar yağdı sayende umut dağımda,
Sen gözyaşı dökmez, yalancıymışsın.
Yine akşam oldu, güneş batıyor,
Yıldızlı gökyüzü, hayal satıyor,
Gecenin koynunda bin dert yatıyor,
Sükut, demir atmış; geçmişlerdeyiz.
Zor günlerde sevda pek çetin olur,
Sevgin derin derin ayrılık, solur,
Şu yüreğim az çok, teselli bulur,
Bir pırıltı düşse, bakışlarına.
Etrafımı sarmış kalkmaz, kör duman,
Bir sana bir bana yanarım yaman,
Geçmişi unutmak istediğim an,
Karşımda, eski bir aşk buluyorum.
Beynimin içinde kesmez bir nacak,
Kafamı deşmeye, vurdu vuracak,
Yüreğimde, sonsuz acı duracak,
Hiç vicdan azabı çekmiyor musun?
Dönüp te, bakınca geçmiş yıllara,
Zihnimde sorular düşer yollara,
Buzlar çözmedikçe, can yok dallara,
Şekilsiz, gölgeler netleşmeyecek.
Teselli, hicrana pranga vurmaz,
Bir kapris, bir ego buraya varmaz,
Kırılan kalpleri, hiçbir söz sarmaz,
Akan gözyaşları, pişmanlıklar boş.
Kime sığınırdım, ben senden başka?
Çağrıma bir cevap verseydin keşke,
Anlayış gösterip saf, temiz aşka,
Cehenneme atıp, yaksan n'olurdu?
Narlar, alev alev çiçek dolacak,
Bir denizde iki dalga kalacak,
Zamanla sayfalar, belki solacak
Bitmez, yaşadıkca bu hikayemiz.
Özcan İşler
|
İsim: | - | Değerlendirme: | 1 | Zaman: | 24.03.2009, 06:45 (UTC) | Mesaj: | Kadim Zamandan Beri
Senin şahsına değil, düşmanlarının hıncı,
Kadim zamandan beri; oynanan, oyun kızım.
Şuuruna var artık kimliksizlik bir sancı,
Kadim zamandan beri; oynanan, oyun oğlum.
Birliğe kardeşliğe kıpırdamayan parmak,
Yedi canlı dev olur, sözkonuysa aparmak,
Bizi bizden soğutmak, bizi bizden koparmak,
Kadim zamandan beri; oynanan, oyun kızım.
Taşıdığın Türklüğün, Müslümanlığın tacı,
Senin çifte kamburun söylemek bile acı,
Lekelemek isteyen der: “Irkçı, irticacı”
Kadim zamandan beri; oynanan, oyun oğlum.
Bekleme anlamazlar zamane cüceleri:
İlmi rehber edinen maksadı yüceleri,
Yıkıma ayırmışlar gündüzü, geceleri,
Kadim zamandan beri; oynanan, oyun kızım.
Karanlık yayılıyor içten içe derinden,
Değerler horlanarak sökülüyor yerinden,
Sürüp sürüştürüyor gönlümüze kirinden,
Kadim zamandan beri; oynanan, oyun oğlum.
Türk kendine dönünce çareler kolaylaşır,
İslâm medeniyeti yıldızlaşır, aylaşır.
Bin yıllık katakulli bu kaygıyı paylaşır,
Kadim zamandan beri; oynanan, oyun kızım.
Özcan İşler
|
Kullanıcı: |  kanaldarkasokaklar Kapalı | Değerlendirme: | 6 | Zaman: | 27.02.2009, 19:34 (UTC) | Mesaj: | ARKA SOKAKLARIN WEB SİTESİNE BEKLERİZ www.kanaldarkasokaklar.tr.gg  |
İsim: | - | Değerlendirme: | 1 | Zaman: | 27.02.2009, 09:14 (UTC) | Mesaj: | Yolsuzluk Yol Olmuş
Günü kurtaranlar yarını çaldı,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Varımız satıldı neyimiz kaldı?
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Çalışana pişen, yatana düşer,
Yüzsüzler, yediği çanağa işer,
Yüzde doksan açtır, yüzde on şişer,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Ahlâk can çekişir, hırsız soyunda,
Gündüz talandalar, gece oyunda,
Gelincikler açar sınır boyunda,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Kimi, hep merkeze çok yakın yaşar,
Kimi, ihanette maraton koşar,
Kimi, densizlikte haddini aşar,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Çevreyi yergiye bayılır onlar,
Biri, bin etmeye koyulur onlar,
Millet mirasında yayılır onlar,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Adaletsiz gücün, kararı toktur,
Güçsüz adaletin, yararı yoktur,
Maskeli vurgunun zararı çoktur,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
“Harama helâl” der, şaşkın zihniyet,
Söylemler söz ola başkadır niyet,
Dövülen dizlerle ödenir diyet,
Yolsuzluk yol olmuş, yoksulluk bitmez.
Özcan İşler
|
Kullanıcı: |  yedipinarkoyu Kapalı | Değerlendirme: | 1 | Zaman: | 09.02.2009, 07:18 (UTC) | Mesaj: | Ü M İ T
Bir cerrah olan Prf. Dr. Paul Ernest Adolphe’un bir hatırasını hep birlikte okuyalım.
-“Hastanelerden birisinde cerrah doktor olarak çalışırken, günün birinde yetmişini aşkın bir ihtiyar nine geldi. Bel kemiklerinin çok ağrıdığından ve kırılmış olama ihtimalinden şikayet ediyordu. Bir süre hastayı kontrol altına alıp tedavi ettikten sonra, ara ara filmlerini çekip incelemeğe koyuldum. Şaşırtıcı bir süratle iyileşmekte olduğunu gördüm. Yaşlı kadın tekerlekli sandalyelere binerek hareket edebildi. Sonra yavaş yavaş koltuk değneklerine dayanarak yürümeğe başladı. Bunun üzerine hastanın yirmi dört saat sonra taburcu edilebileceğini kararlaştırdık.
Ertesi sabah Pazar günü kızı mutat olarak annesini ziyarete gelmişti. Annesini bir kenara çekerek, kocasıyla karar verdiklerini, kendiisini düşkünler yurdundan birine yatıracaklarını, çünkü evde kendisine bakma imkanına sahip bulunmadıklarını bildirmişti. Ziyaretçilerin dağılmasından birkaç saat ya geçmiş, ya geçmemişti ki, hemşireler tarafından çabuçak çağrıldım. Yaşlı kadının çok büyük bir kıriz geçirdiğini söylediler. Birkaç sat sonra ruhunu teslim etti. Kırılan kemikler birbirine kaynamılştı. Ama ne yazı ki, kırılmış olan kalbi onun yaşamasına müsaade etmemişti. Onu yaşatan şey ümitti. Ümidini yitirince bir daha iyileşmesi imkansız oldu.”
Bu basit ferdi misali, derece derece cemiyete genişlettiğimiz zaman çok ciddi neticelerle karşılaşırız. Bugün millet olarak ümide en çok ihtiyacımız olan bir zamandayız.. Tek tek hepimiz herşeye sahip olabiliriz. Ümide sahip değilsek hayat bizim için karanlık, mânâsız ve kabusludur. Tersine belki hiçbir şeye sahip değilizdir. Ama bizi sıcak dünyasına çeken bir istkbal ve bir ümit duygusu içinde isek, yaşıyoruz ve ruhumuz ümitle aydınlanmış demektir.
Türk milleti bugün küfür gelenekleri, şirk saplantıları, imkansızlık cerayanları, inkar krizleri, binbir maddi ve manevi baskılar, adaletsizlik buhranları ve ahlaki çöküntüler içinde kendi elleriyle satın aldığı bir buhrana doğru sürüklenip gidiyor. Bugün her birimiz sağduyu sahibi Türk vatandaşları olarak bizim düşmanlarımızın psikolojik planda tatbik etmek istediklerinin de “Türk milletini ümitsizliğe düşürmek” olduğunu bir an bile olsun hatırımızdan çıkarmayalım.
İslam’ın inanç, ibadet, ahlâk ve kültür sistemi içinde ümitsizliğe bir virüs kadar bile yer yoktur. Öyle ki, ümitsizlik imansızlığa denk tutulmuştur. İşte delili:
“Hakikat şudur ki, kâfirler güruhundan başkası, Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.” (Kur’an:Yusuf Suresi 87.nci Ayet)
Bütün mesele millet olarak, ruh dünyamızda ümidin yemyeşil cennetini, yaşayarak eşya ve hadiselere artık Türkçe bir aksiyon, tedbir ve plan tatbik etmektedir.
|
İsim: | canacan | Değerlendirme: | 2 | Zaman: | 05.02.2009, 06:59 (UTC) | Mesaj: | Okur- yazarmısınız? Öyleyse tam yerindesiniz.
Hoşgeldiniz |
Kullanıcı: |  maliye38101 Kapalı | Değerlendirme: | 1 | Zaman: | 19.01.2009, 11:18 (UTC) | Mesaj: | idare eder |
Kullanıcı: |  obutun Kapalı | Değerlendirme: | 1 | Zaman: | 17.12.2008, 16:03 (UTC) | Mesaj: | Doğu ve güney doğu meselesi
Benim penceremden doğu ve güney doğu meselesi.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan, bölücü olmayan milli değerlerimizi kabul eden her şahış Türktür. Bu güzel vatan, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine kadar yüzyıllar boyunca aynı kaderi paylaşarak yaşamış, kaynaşmış insanların vatanııdır. Bu vatan aziz şehit kanlarıyla bize armaga edilmiş, kutsal ülkedir. Bizim neslimizin görevi bize emenet edilen bu vatanın her karış toprağını canımız pahasına olsa da korumak, savunmaktır. Atalarımızın emanet ettiği bu kutsal serveti, aynen gelecek nesillere bırakmaktır.
Bu uğurda görev alacak her şahıs, her kuruluş dostumuz, kardeşimizdir. Ayrımcı değil, birleştirici, bölücü değil bütünleştirici olmalıyız. Ayrımcı bölücü her cerayana karşı durabilmemiz gerekiyor.
Batılı devletler Türk-Kürt düşmanlığını körükleyerek ideallerine uluşmak için 23 yıldır törer örgütüne hizmet ediyorlar.
Ülkemizde her dönem dost ve müttefik olarak bilinen ABD’nin, Irak’a gönderdiği silahlara sahip olamadığını beyan ederek tavşana kaç, tazıya tut politikası izleyerek gencecik askerlerimizin şehit olmasına destek veriyor.
Ekonomik çıkarlarına zemin hazırlamak üzere ülkemizin içerisinde onlarla işbirliği yapan piyonların, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne karşı yıllardır etle tırnak gibi bir arada yaşayan milletimizi bölmeye güçlerinin yetmeyeceğini ne zaman anlayacaklar. Bugün demokrasiden insan haklarından bahsederek yüce meclisimizin çatısı altında bulunan bir grup siyasi parti temsilcileri törörü lanetleyip, teröristlere de kardeşlerimiz diyerek Türkiye Cumhuriyetin’e alenen ihanet edebilmektedirler.
Onların zihniyetindeki yerel yönetimler batılı ağa babalarınadan aldıkları destekle Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını hiçe sayarak, başbakanına kafa tutabiliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin vergileri ile alınan ambulansları teröristleri taşımada kullanmakta bir beis görmeyerek, Türkiye Cumhuriyeti halkına ve milletine açıkça ihanet ediyorlar.
İhanet eden ve ettirenler şunu iyi bimeliler ki dünyanın en gözde cografyalarından olan ülkemizi böldürtmeyecek milyonlarca Anadolu sevdalısı insanlarımız olduğunu asla unutmasınlar. Bazıları hırslanıp kudursa da, bu ülkenin bütünlüğünü, bu milletin birliğini bozmaya kimsenin gücü yetmez. Ancak;
Her şehit haberi alışımızda “gereken yapılacaktır” beyenatları yerine; gereken gerçekten yapılmalıdır. AB hayali ile teröre verilen tavizler hemen gözden geçirilmelidir.
Yıllardır sivil, asker, çocuk demeden insanlarımızı katleden terör örgütünü açıkça destekleyen ve teröriste kardeşimiz diyen zihniyetin cezalandırılması, idam cezasının tekrar getirilmesi, bu zihniyete destek veren bir partinin kapatılması için yüce meclisimiz ve yargı organlarımız üzerlerine düşen görevleri yerine getirmelilerdir.
Bu ülkede herkesin kör ve sağır olmadığını, sözde dotlarımız ve içerideki piyonları er-geç anlayacaklardır.
2007 Özcan İşler
|
İsim: | Adsız Ozan | Değerlendirme: | 3 | Zaman: | 07.10.2008, 05:55 (UTC) | Mesaj: | Çekirdek, Düşünce Kültür Sanat ve Edebiyat Sakinleri herkese günaydın.
|
İsim: | Özcan | E-mail: | zcan32 yahoo.com | Değerlendirme: | 1 | Zaman: | 26.09.2008, 06:37 (UTC) | Mesaj: | Değerli kardeşim,
İslam alemi, 26 Eylül 2008 Cuma'yı Cumartesi'ye bağlayan gece, Kur'an-ı
Kerim'de "bin aydan daha hayırlı" olduğu bildirilen Kadir Gecesi'ni idrak
etmenin sevinci ve mutluluğunu yaşayacak. Kadir Gecesi değer gecesidir,
Allah tarafından değerli kılınmış bir gecedir. Bu gece bir ömürden daha
hayırlıdır. Ellerin açıldığı, gözlerin dualarla yaşardığı, kalplerin
okşandığı Kadir Gecesinde bütün insanların günahlardan uzaklaşıp
tövbelerinin kabul edilmesini niyaz ederim. Allah tüm inananları iman
yolundan ayırmasın.
Gecenizi tebrik eder, hayırlara vesile olmasını Cenabı Hakk'tan niyaz
ederim. Dualaşalım kardeşim, söz uçar dua kalır.
Saygılar selamlar...
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu gün sitemizde 6 ziyaretçimiz oldu |
|
|
|
|